23 Haziran 2009 Salı

Hadi Gülümse

Geride bıraktığımız sezon Premier League' e veda eden Newcastle' ın 09/10 deplasman forması.

12 Haziran 2009 Cuma

Erken Rezervasyon

Avrupa (1/13)
* Hollanda
q
Asya (3/4.5)
* Avustralya
* Japonya
* Güney Kore
q
Afrika (0/5)
q
Güney Amerika (0/4.5)
q
Kuzey Amerika (0/3.5)
q
Okyanusya (0/0.5)
q
+
Güney Afrika

Arjantin Riski


2010 elemelerinde geçtiğimiz gün Arjantin deplasmanda Ekvador' a 2-0 mağlup oldu. Kalan maçları; evinde Brezilya ve Peru ile deplasmanda Paraguay ve Uruguay. Arjantin şuanda 22 puanla 4. sırada. 3. sırada Paraguay 24 puanla ve 5. sırada Ekvador 20 puanla sıralanıyor. 6. ve 18 puanlı Uruguay' ın son maçı Arjantin' le. Tangospor' un kalan 4 maçtan tek rahat diyebileceğimiz maçı iddiasız Peru ile. Arjantin' siz ve özellikle genç yaşında kariyerinin tek eksik halkası milli takım başarısı kalmış Messi' siz bir 2010 düşünülemez ama yine de sıkıntı var işte.
q
Statü: İlk 4 sıra doğrudan katılım hakkı alır, 5. Kuzey Amerika 4.' sü ile play-off oynar.

9 Haziran 2009 Salı

Transfer Ligi

Florentino Perez' in çalışma masasındaki çerçeveden sizin için aşırdık

Bu senenin Avrupa Transfer Pazarının kafa isimleri bu resimdekiler. Hatta Kaka 55 milyon pounda bitti diyebiliriz. İş Real bayrağını öpüp "ben çocukken Realliydim" demeye kaldı bile.

Özellikle İtalya Ligi son yıllardaki düşüşünü sürdürecek gibi. Kaka ve İbra' nın da gidişleri Serie A' nın popülaritesini biraz daha düşürecektir. Perez' in dönüşüyle yaz transfer liginin şampiyonunun Real olması da kesin gibi. Premier League' de de Man. City bu kulvarda öne çıkan takım olacak. Ben en çok Liverpool' un hamlelerini merak ediyorum. Premier League kurulduğundan beri ilk kez Manu' yu iki maçta da yenip 08/09 sezonunda şampiyonluğa bu kadar yaklaştılar ve şampiyonluğun kaçmasındaki en büyük etkenler hesapta olmayan sayıda beraberlik ve Benitez' in rotasyon sıkıntılarıydı. Torres' in yanına Keane ıskasını unutturacak kadar etkili bir isim aranıyor ve şu sıralar Lavezzi ön planda.

Önümüzdeki yıl Dünya Kupası olacağı için sıkışık bir fikstür bizi bekliyor ve dolayısıyla takımlar sezonu daha erken açacakları için transfer dönemi de daha sıkışık ve görünürde hareketli olacaktır.

Biz şimdi geride bıraktığımız 08/09 sezonunun Tranfer Ligi sonuçlarını inceleyelim:

En çok harcayanlar:
1- Manchester City - 159 m euro
2- Tottenham - 140 m euro
3- Barcelona - 93 m euro
4- Real Madrid - 75 m euro
5- Liverpool - 72 m euro

Barcelona' yı bir kenara koyarsak görüldüğü gibi parayla saadet en azından geçen sezon olmamış. Hele Tottenham' ın lige yaptığı kabus başlangıcı da hesaba katarsak başarı/para oranı sıralamasında listenin en altında kendine yer bulur. Ama istatistik biliminin cilvesi işte. Hemen bir sonraki listeye geçiyoruz;

En çok gelir sağlayanlar:
1- Tottenham - 82 m euro
2- Palermo - 62 m euro
3- Real Madrid - 60 m euro
4- Sevilla - 59 m euro
5- Portsmouth - 55 m euro

Haydi itiraf edelim; hepimiz soldakine sempati duyduk, duyuyoruz

Bir önceki listenin hüsranı Tottenham geçen sezonun dünyada transferden en çok gelir sağlayan takımı. Tabi bu 75 m euro zararda oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Juande Ramos ve yönetimin alabildiğine kötü yönetimi, kan uyuşmazlığı, ticari başarısızlık ne derseniz deyin Tottenham ligde elde ettiği silik sıralama ile 75 m euro zararı telafi edemiyor ve peşin satan veresiye satan tablosunun kaybeden kısmında yer alıyor. Palermo 2. sırada. Ama ligde bu sezon beklenen tırmanışı gösterip ŞL' ye kalamadı ve maddi avantajını puantaja yansıtamadı. Yine de başarı/para oranı açısından bakıldığında Tottenham' a fark attığı gerçek. 3. sıradaki Real gelir gider farkına bakıldığında 15 milyon euro içerde. Ama eminim 150 milyon içeride olup kendi sahalarında Barca' ya karşı hezimete uğramamayı yeğlerlerdi. 5. sıradaki takım Portsmouth. Onlar da tıpkı Palermo gibi parasal açıdan kardalar ama sezonun son 2 maçında kadar düşme hattının dolaylarında gezindiler. Tabi Palermo' nun ligi bitirdiği yerle kıyaslarsak başarı/para listesinde de başarılı olduklarını söyleyemeyiz.

4. sıradaki Sevilla' yı ise sona bıraktım. Kazandığı parayı -Barca hala kenarda- en iyi lehine çevirebilen takım olmuş bu iki listede Sevilla. Sezon boyunca ilk 4' ün uzağında kalmadılar ve sezon sonunda da Şampiyonlar Ligine doğrudan katılma hakkını elde ettiler. Sezon başı hedeflerine ulaştılar. Bu sene kadrolarından yine kayıplar olacaktır ama geçen yıldan kalan kaynakları ve bu seneki ŞL garanti paraları ile Sevilla en azından maddi anlamda rahatta.

8 Haziran 2009 Pazartesi

Neden Menejerlik,Neden gerikalmışlık?

Hani hep denir ya Avrupa futbolu gibi olamıyoruz. Avrupa da böyle değil.

Bu klişeler sürekli dile getirilir. Avrupa futboluyla aramızdaki temel fark gelirler, kaynaklar, imkanlarla alakalı değildir. Asıl fark zihinsel düşünsel farktır.

Bir futbol tartışmasında çevremdekilere hep sorarım "Avrupa da klup başkanını bilirmisiniz? " Futbol şube sorumluları gibi bir kurum varmıdır? Örneğin: Man Utd. ın başkanın adını bilmezsiniz ama 20 seneden fazla süredir menejerliğini yapan Sir. ü bilirsiniz.

2008-2009 sezonunun bitmesiyle bu mantalite farkı tekrar ortaya çıktı. Çünkü transfer sezonu başlamıştı. Başkanlar, futbol şube sorumluları o kanal bu kanal dolaşıyor.

Haliyle ortaya komiklikler çıkıyor. Transferi için piyasayı kızıştıran bir futbolcu. Mehmet Topuz

Avrupada ki gibi menejerlere ne gerek var, futbolcular gereğini yaptığını bu olay gösterdi.

Öte yandan; televizyonda gazeteciye küfür edip, sonra da düzgün konuş ben bilmem ne klubü başkanıyım diyen şampiyon ! klubun başkanı...

5 Haziran 2009 Cuma

Frank Rijkaard



Galatasaray Teknik Direktörü

Beşiktaş şampiyonluğu ve kutlamalar

2008-2009 Turkcell Süperliginin şampiyonu Beşiktaş'ın taraftarları haklı olarak caddeler de sokaklarda bu zaferlerini kutlamak istediler.

Fakat bazı "kurtarılmış bölgelerde" kutlama yapan Beşiktaş taraftarlarına (bjk lı değilim yada fb antipatim yok) saldırılar yapıldı.

Olayın bir ilginç yanıda eğlenen ve saldırıya uğrayan Beşiktaş taraftarlarına polisin aracınıza binin eğlenmeyin denmesiydi.

Kendi ülkemizde sokakta özgürce dolaşamayacak eğlenemeyeceksek, emniyetin görevi nedir ? devletin görevi nedir ? niye vergi veriyoruz ?

3 Haziran 2009 Çarşamba

Retired


Marcelo Salas 34 yaşında futbola veda etti. Son 5 sezonunu Avrupa kıtasından uzakta geçirdiği için insana sanki daha "yaşlı" geliyor ya da "daha önce bırakmamış mıydı yahu" dedirtebiliyor.
q
93-96 Universidad (50 gol)
96-98 River Plate (24 gol)
98-01 Lazio (34 gol)
01-03 Juventus (2 gol)
03-05 River Plate (10 gol)
05-08 Universidad (35 gol)
q
Kariyerindeki gidişat ise simetri hastalarını mest edecek seyirde ilerlemiş. Şili' de Universidad' ta başlıyor, oradan River' a. Ardından İtalya macerası ve Lazio ile kariyer zirvesi, sonraki durak yine İtalya' dan Juve. 2003' te River' a dönüş ve 2005' te başladığı yerde, yani yine Universidad' ta. Bildiğimiz çan eğrisi yapmış kariyerinde Salas.
q
PS1' deki Winning Eleven serilerinde Şili' yi alınabilir kılan ikiliden biriydi Salas. Şüphesiz kariyeri ikilinin diğer ayağı olan Zamarano' nun bir alt basamağında kaldı. Milli takımda attıkları gol sayısı ise 37-34 Salas lehine.

André Pierre Gignac


23 yaşındaki Fransız oyuncu bu yazın transfer gözdeleri arasında. Ligue 1' i 24 golle gol kralı olarak tamamlayan Gignac, takımı Toulouse' nin ŞL elemelerine kalmasına büyük katkı yaptı. İki kez de A milli olan golcü oyuncu, yetenek üretme uzmanı Ligue 1' in yeni ihraç malzemesi olabilir. Transfermarkt 12 milyon Euro değer biçmiş.

Tabi ki söz konusu olan Fransız bir yetenekse ilk akla gelen durak da Premier League oluyor haliyle...

31 Mayıs 2009 Pazar

Şampiyon Beşiktaş




Türkiye Liginin 51. Şampiyonu 13. defa Beşiktaş oldu.


4 büyüklerin bu sene tel tel döküldüğü; Anadolunun yıldızı Sivasspor'un yaptığı müthiş bir çıkış yapmasına rağmen son haftalarda elinden kaybettiği; ilk defa bir Türk hoca Mustafa Denizliyle; ve Mustafa hocanında 3 büyük takımda şampiyonluk yaşatan tek hoca ünvanını kazanmasını sağlayan Beşiktaş şampiyon oldu.


Beşiktaş; 6 yıl aradan sonra şampiyon 16 yıl aradan sonrada hem kupa hemde lig şampiyonluğunu bir arada kazandı.

26 Mayıs 2009 Salı

ŞL 2009 - Final


Sezonun son büyük maçı yarın akşam. İki takımın kendi aralarında yaptıkları maçlar şöyle:


2007/08 ŞL - Yarı Final

Manchester United 1-0 Barcelona
Barcelona 0-0 Manchester United

1998/99 ŞL - Gruplar
Barcelona 3-3 Manchester United
Manchester United 3-3 Barcelona

1994/95 ŞL - Gruplar
Manchester United 2-2 Barcelona
Barcelona 4-0 Manchester United

1990/91 Kupa Galipleri Kupası - Final
Manchester United 2-1 Barcelona

1983/84 Kupa Galipleri Kupası - Çeyrek Final
Barcelona 2-0 Manchester United
Manchester United 3-0 Barcelona

"Günah Keçisi Ödülü" goes to...


Premier League' den düşen M'boro' da ilk cezalar kesildi. Öne çıkan isim ise Afonso Alves. Heerenveen' de gol makinesi olarak adından söz ettiren Alves adaya büyük umutlarla gelmişti, ama şimdi taraftarın hedefinde.


81 doğumlu Brezilyalı' nın Heerenveen' de 48 maçta 48 golü vardı. Daha önce de İsveç liginde fırtına gibi esen Alves ilk ve muhtemelen son üst düzey lig macerasında 42 maçta 10 gollük bir performans sergiledi.

Bačvice - Bjelopolje - Belek Hattı


Resimdeki dev pankart 13.05.09 tarihinde Dinamo Zagrep tribünlerine açıldı. Hedefi ise ezeli rakip Hajduk ve onların Torcida grubu. Pankart bizim kızma birader v.s. gibi ilerlemeli karton oyunu şablonunda hazırlanmış. Başlangıç ve bitiş noktaları var. "Oyun" daki üç büyük noktada yer alan isimler şehir isimleri: Bačvice, Bjelopolje ve Belek. Sırasıyla tren, otobüs ve uçakla gidilen deplasmanlar. Pankarta konu olmalarına sebep olan ortak nokta ise bu üç şehirde iki takım taraftarlarının yaptıkları kavgalar ve pankarta konu olmasında da anlaşılacağı üzere bu kavgalardan Dinamo tarafının galip ayrılması.
q
Belek ise bayraktan belli olduğu gibi bizim Antalya - Belek. Hazırlık kampında karşılaşmışlar.

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Retired


24 Mayıs 2009 - Ewood Park

20 Mayıs 2009 Çarşamba

DEXTER

Son 3-5 yıldır yaşanan ABD kaynaklı dizi furyasında CNBC-E nin çok büyük bir katkısı var.

Bir çok dizi CNBC-E tarafından Türk halkına tanıtıldı ve sonrasında da bir hastalık derecesinde bağımlılık yarattı.

DEXTER bu anlamda çok ilginç bir dizi...

Kahramanımız; Miami Metro Polis Departmanında çalışan Adli Tıp Kan Analiz Uzmanıyken aynı zamanda da seri bir katil...

Diziyle alakalı ilk araştırmaları yaptığımda hümanist yanım kabarmış böyle vahşet olmaz demiştim.
Ama şimdi düşünüyorumda, bir seri katil bu kadar sempatik ve akılcı anlatılabilir.
İzlemekte fayda var.

12 Mayıs 2009 Salı

Kasap Havası

13 mayıs 2009 Athletic - Barcelona
Copa Del Rey Finali
23:00 Trt-1

Bu maçı basit bir "Barcelona sezonun ilk kupasına çok yakın" çerçevesinin dışında değerlendirmemiz gereken çok ilginç detaylar var:

1- Bir katalan ve bir Bask takımı, hem de kendi bölgelerinin sembol takımları, İspanya Kralı adına düzenlenen kupanın finalinde.

2- Yine bu takımlar 24' er kezle İspanya Kralı adına düzenlenen kupanın müdavimleri (kralın takımı Real Madrid 17 kez kazanmış). İkincilikleri bile eşit sayılır: 11-10.

3- 5 Mayıs 1984 Athletic Barcelona maçının rövanşı niteliğinde olması. O maç da tıpkı bu maç gibi Copa Del Rey finaliydi. Maçı 1-0 kazanan Bilbao kupayı müzesine götürmüştü. Ve bu Bilbao' nun kazandığı son kral kupasıydı. Hatta son finalleri.

4- 5 Mayıs 1984 Athletic Barcelona maçının rövanşı olarak değerlendirilmesinin 2. büyük sebebi olan meşhur kavga. İki takım 1984 finalinin sonunda Barnebeu' da İspanya Kralının önünde birbirlerini doğramıştı. Tabi en büyük sebep "Bilbao kasabı" lakaplı Andoni Goikoetxea' nın 1' er sezon arayla Barcelona' dan önce Bernd Schuster' in ayağını kırması, sonra da Maradona' nın dizine attığı tekmeyle onun uzun süre sakat kalmasına sebep olmasıydı. 84 finalinde kasap yine iş başındaydı ve maç içersindeki tahriklerinden sonra mağlubiyetin de verdiği gazla Maradona önderliğindeki -ki gerçekten ilk hamle ondan gelmişti- Barcelonalılar Athleticlilerle birbirlerine girmişlerdi.

5- Lionel Messi. Uluslararası arenada ismini duyurduğu andan beri Maradona' nın veliahtı olarak kabul edilen Messi bilindiği gibi önce tıpkı Maradona gibi elle, sonra da 6 Getafeli' yi çalımlayarak yine Maradona' nın İngilizler' e yaptığı gibi sansasyonel goller atmıştı. İşte Maradonalaşma yolunda önemli bir eşik daha. Bu maçta Messi' nin karışacağı olası bir kavga gösterecek ki Maradona ölmeden reenkarnasyona uğramış.

Evet, bu son madde ütopik ama ihtimaller dahilinde. İşte bu şartlarda izlenmesi gereken, gerçekten "dev" bir maç. Tsi 23:00, Trt-1.

8 Mayıs 2009 Cuma

Geri Dönüşüm Kutusu


Dün akşamki maçlar sonucunda Shatkar ve Werder Uefa finali için İstanbul seyahatine hak kazandılar. Bakalım hazır Lucescu ayağımıza kadar gelmişken kaç takımımıza transfer olacak?

Ama şimdi bahsedeceğim konu farklı. Hamburg-Werder maçında. Hamburg' a deplasmandaki 1-0 lık galibiyetten sonra her türlü beraberlik bile yetiyordu ama maç çok farklı gelişti. Ligde hiç bir iddiası kalmayan Werder belli ki kendini finale şartlandırmış.

Yukarıda gördüğümüz sıkıştırılmış kağıt için finalist Werder' in maçta 2-1 öndeyken 83. dakikada gelen 3. gollerinin asistini yaptı diyebiliriz. Olay şöyle gelişiyor; Hamburglu Gravgaard korner çizgisine yakın bir bölgede topu uzaklaştırmak istiyor. Ama hareket halindeki top bu kağıt topağından sekip havalanıyor ve Gravgaard' da topa istediği gibi vuramayarak rakip Werder' e korner kazandırıyor. Kornerden gelen top ise Baumann tarafından 3. ve turu koparan gol olarak Hamburg ağlarıyla buluşturuluyor.



Adriano


"Inter' den ayrılan ve futbol yaşantısı son günlerde oldukça çalkantılı geçen İmparator lakaplı Brezilyalı yıldız Adriano yeni kulübü Flamengo ile resmi sözleşmeyi imzaladı."

Inter' den "ceketimi alır giderim" modunda kafasına göre ayrılan Adriano kürkçü dükkanında. Hayır, benim anlayamadığımsa bu işler Fifa' lık olmadan nasıl olabiliyor? Bir kaç sezon öncesinin milyon avroluk kralı kafasına göre sözleşme imzalıyor, Inter' den çıt yok. Ah siz Brezilyalılar...


7 Mayıs 2009 Perşembe

Baby Face

Gol sonrası İlker Yasin: Londra yasta, İngiltere yasta, gol Iniesta


Oyun genelinde net görülen bir üstünlükle olmasa da toplam pas sayısındaki 3 katlık üstünlükle, Hiddink gibi bir hücum ustasına rağmen 180 dakika boyunca 35 metrelik alanı savunan rakip dolayısıyla ve en nihayetinde tüm sezondaki parmak ısırtan istikrarla Barcelona yolun sonu Roma biletini alıyor. Bileti kesme işi de sezonun en iyisi bebek surata düştü.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Veni Vidi Vici

Messi ve Xavi' nin bıraktığı her ara topu sonrası Metzelder ve Cannavarolu Real savunmasının temsili hali

Bu maçla bininci kez gördük ki kadroda 7-8 tane Hollandalı barındırmakla "total futbol" oynanamıyor. Total futbol bir felsefe ve Barcelona' ya yerleşmiş, benimsenmiş ve isimler değişse yahut takımda Hollandalı olmasa bile en iyi şekilde sergilenmekte. Barcelona' nın Barnebeu' da Real' e 6 atan takımında sahaya ayak basan isimlerden Valdes, Iniesta, Messi, Xavi, Krkic, Puyol, Busquets ve kulübesindeki Jorquera alt yapıdan işte bu felsefeyle yetişen oyuncular. Çakma totalciler değil.

Bu sezon izlediğim en iyi maç değildi. Tabi bu sezonun normal üstü güzellikler sunmasından kaynaklanıyor biraz da. Ama Barcelona' nın en rahat maçıydı. Ne zaman "sıkıldık bi gol atıp da sevinelim, tepinelim" deseler gol attılar. Onun dışında orta sahaya kurdukları küçük üçgenlerle, ayağa paslarla top yüzü göstermediler. Maçın en çok koşanları Real' den Lassana Diarra ve Gago. Herşeyi özetliyor. Bu maç 10' a gitmediyse biraz Eto'o nun gününde olmamasına çokça da Barcelona' nın hafta içi Chelsea ile şl maçı olmasına şükretmeli Realliler.


3 Mayıs 2009 Pazar

Şampiyonluk Yarışı

Sivasın yenilmesinden sonra Beşiktaş ında Fenerbahçeye kendi evinde yenilmesi son yılların en heyecanlı şampiyonluk yarışını gösterdi.

Takım O G B M A Y P Av
1 Sivasspor 30 17 9 4 47 21 60 26
2 Beşiktaş 30 17 8 5 49 26 59 23
3 Trabzonspor 30 16 8 6 44 29 56 15

2 Mayıs 2009 Cumartesi

30 Nisan 2009 Perşembe

El Clasico 2009


Aradaki puan farkı 4. Son 5 hafta. Toplanacak 15 puan var. Real Madrid, Barcelona'yı La Liga'nın bitimine 5 hafta kala ağırlayacak. Barcelona bu 6 belki de daha fazla puanlık maçtan sonra sırasıyla, Villarreal (E), Mallorca (D), Osasuna (E) ve Deportivo (D)'yla oynayacak. Real Madrid ise Barcelona'yı ağırladıktan sonra sırasıyla, Valencia (D), Villarreal (D), Mallorca (E), Osasuna (D)'yla oynayacak. Kağıt üzerinde Barcelona şampiyonluk için birkaç adım öndeymiş gibi duruyor. Ama futbol bu. Haftasonu 80bin taraftar karşısında alınacak bir mağlubiyet puan farkını 1'e indirir ve Barcelona'yı strese sokabilir. Casillas-Valdes, Ramos-Alves, Raul-Eto'o ve en önemli eşleşme belki de Juende-Guardiola. Cumartesi günü maç yayını 20:00'da NTV'de başlayacak. Maçın başlama saati ise 21:00. Maçın havasına daha da fazla girmek isteyenler; aynı gün 18:30'da "BÜYÜK REKABET BARCELONA-REAL MADRİD" özel programını NTVSPOR'da izleyebilirler. İyi seyirler..

28 Nisan 2009 Salı

Cinnet Geçireceklere Hafifletici Sebepler


- Uçuyos, geziyos, yiyos, içiyos "türkçenin" içine ediyos, sinirlerinizi zıplatıyos.. adioss..

Günün En Güzel Saatleri Bunlar

21:45 Star

Barcelona (4-3-3) Valdes; Alves, Puyol, Marquez, Abidal; Toure, Xavi, Iniesta; Messi, Eto'o, Henry.
Chelsea (4-3-3): Cech; Ivanovic, Terry, Alex, Bosingwa; Essien, Ballack, Lampard; Kalou, Drogba, Malouda.
Hakem: Wolfgang Stark (Alm)
Avrupa kupalarında iki takım:
Toplam: 11 kez.
Galibiyet: Barcelona 5, Chelsea 4
Beraberlik: 2
Gol: Barcelona 22, Chelsea 16
Fuar Şehirleri Kupası - Yarı Final 1965/1966
Nisan 27 : Barcelona 2 - Chelsea 0.
Mayıs 11 : Chelsea 2 - Barcelona 0
Mayıs 25 (play-off ): Barcelona 5 - Chelsea 0
Şampiyonlar Ligi - Çeyrek Final 1999/2000
Nisan 5 : Chelsea 3 - Barcelona 1
Nisan 18 : Barcelona 5 - Chelsea 1 (uzt.)
Şampiyonlar Ligi - 2. tur 2004/2005
Şubat 23 : Barcelona 2 - Chelsea 1
Mart 8 : Chelsea 4 - Barcelona 2.
Şampiyonlar Ligi - 2. tur 2005/2006
Şubat 22 : Chelsea 1 - Barcelona 2
Mart 7 : Barcelona 1 - Chelsea 1
Şampiyonlar Ligi - Gruplar 2006/2007
Ekim 18 : Chelsea 1 - Barcelona 0
Ekim 31 : Barcelona 2 - Chelsea 2

Araplar Startı Verdi


Manchester City' nin sahipleri 2009 yaz transfer sezonunun ilk dalgalandırma hareketlerine başladı. Arap sermayesinin Eto'o' nun bonservisi için 40 milyon pound (yaklaşık 100 milyon TL.)' dan kapıyı açmak istediği bugünkü İngiliz medyasının ortak haberi. Eto'o ya önerilecek haftalık maaş için ise 150.000 pound (360.000 TL.) telaffuz ediliyor. Tabi paraları hiç çekinmeden savuracak potansiyel olunca basında da bol bol City formasına aday isimler göreceğiz. Bu haberin yanında servis edilen diğer adaylar da şöyle: Santa Cruz ve David Villa.

27 Nisan 2009 Pazartesi

Bunlar Futbolcu Mu?


35 yaşında Ryan Giggs. Profesyonel Futbolcular Birliği tarafından "İngiltere'de Yılın Futbolcusu" seçildi. ManU'da tam 19 sene. Dile kolay. Kariyerinde 10 Premier Lig şampiyonluğu, 4 FA Cup, 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve 1 Kıtalar Arası şampiyonluk.



30 yaşında Raul Gonzalez. Sevilla maçında 3 gol atarak takımının şampiyonluk şansını devam ettirdi. Attığı 2. golden sonraki sevincine bakar mısınız? La Liga tarihine, İspanya Milli Takımı tarihine, Real Madrid tarihine çoktan adını altın harflerle yazdırdı Raul. Peki bir adam hiç mi başarıya doymaz? Doymayan, doymuyor kardeşim!

Son düzlük

q
- Daha 1 maç eksiğimiz var
- Bizde de bu kadar yürek var
q
Manu kalan maçlar:

02/05 Middlesbrough (A)
10/05 Man. City (H)
13/05 Wigan (A)
16/05 Arsenal (H)
24/05 Hull (A)
q
Liverpool kalan maçlar:

03/05 Newcastle (H)
09/05 West Ham (A)
17/05 WBA (A)
24/05 Tottenham (H)
q
77p & 74p

Haftasonu

q
Geniş ve bol alternatifli haftasonu programında bazıları dönüşümlü olarak en fazla sayıda maçı izlemeye çalıştım. Liglerde ortalama olarak son 5-6 haftaya girilirken iyi veya kötü maçların kıymetini bilmek lazım çünkü maalesef futbolseverlerin yaz dönemi turnuvasız geçtiği için pek hazzetmediği "tek"li yıllardan olan 2009' dayız.
q
Cuma akşamı FB-GS basket derbisiyle başladı program. Maçın ilk atağından itibaren farkı açmaya başlayan ev sahibi hiç zorlanmadan her periyotta farkı daha da açarak maç sonunda 27 sayıya ulaştı. GS ilk maçta 16 sayı fark yapmıştı rakibine ve normal sezon sonunda olası galibiyet eşitliğinde üstte olma şansını kaybetti. Tribünlerin neredeyse tamamen dolu olduğu ve rakip seyircinin olmadığı salonda ise FB taraftarı son periyotta birbirine düştü. Sebep tabi ki sezon başından süregelen ve yönetimle yaşanan fikir ayrılıkları.
q

Basket maçının erken kopmasıyla Lyon-PSG maçına başlama vuruşuyla geçiş yaptık. Beraberliğin iki takıma da yaramadığı ve kaybenin şampiyonluğa havlu atacağı maç her haliyle 2 hafta önceki GS-FB maçına benziyordu. O maçın sonundaki kavga atraksiyonunu çıkarırsa maçın gelişimi ve skoru da öyle oldu. Yalnız gol krallığında ikinci sırada bulunan PSG' li Hoarau' nun 2. yarıda kaçırdığı bir karşı karşıya var ki, gol gelse Lyon' u ŞL potasının dışına bile itebilirlerdi. Marsilya dün Lille' i yenerek Lyon ile 6 PSG ile 7 puan fark yapmış durumda.

q

q

Gündüzünü pas geçtiğim Cumartesi gününün izlediğim ilk maçı, aynı zamanda haftanın en iyisi olarak gördüğüm Manu-Tottenham maçı oldu. İlk yarıda Modric' in öncülüğünde deplasmanda 2-0 öne geçti Tottenham. Sezonun ilk yarısında gol yememe serisi yapan Manu savunmasının tel tel dökülüşünü izledik. İlk 45 sonunda Hull deplasmanından 3 puanı çıkaran Liverpool' un liderliği devam ediyordu EPL' de. Ama o ikinci 45... Bu sezon kaçıncı kez söylediğimi unuttuğum şekilde "işte premier lig bu" dedirtti bir kez daha. 57 ve 67 arasındaki 10 dakikada 3-2 öne geçti Manu. Maçın geri kalanı tek kaleye döndü. Elebaşları Rooney ve Ronaldo' ydu. 79' da gelen Berbatov golünden sonra dahi 6. gol için abluka devam ediyordu.
q

Bu maçında ardından FB-AG maçına geçiş yaptık. AG istediğini alıyordu. Düşme potasında olan takımlar içinde en zor fikstür onlarınki. Klişenin de ötesinde gerçekten her puan altın değerinde onlar için. FB için bu sezon hatırlanacak tek iyi şeyler şampiyonluk yolunda BJK' ye çelme takmak ve kupayı almak olabilir ancak kalan haftalarda.
q

Fiorentina-Roma maçına geçtiğimde durum 1-0' dı. Maçın hakimi Fiorentina tıpkı Manu gibi ikinci 45' te açıldı ve 4-0 a taşıdı maçı. Baptista' nın şeref sayısı skoru ilan etti. Genoa' nın kaybettiği hafta Fiorentina ilk 4' e yerleşmiş oldu. Maç öncesi ise iki takım taraftarlarının çıkardıkları olaylar var.
q

Barcelona' nın kalan fikstüründe puan kaybedebileceği deplasmanlardan en öne çıkanı belki de Valencia' ydı. Gerçekten de beraberlik makul gözüküyordu ve öyle oldu maç sonunda. Zaten 2-1' lik mağlubiyetten 85' te 2-2 yapıp 1 puanı çıkarmak 2 puan kayıp olarak değil 1 puan kazanç olarak değerlendirilmeli. Haftaya Barnebeu' da şölen var.
q

Pazar günü Eskişehir' de sağanak yağmurlu ve yer yer gökkuşaklı maçta BJK takibini sürdürdü. Yusuf' un attırdığı ikinci gol tartışmasız güzel ama Doğa' nın 3 kez çalım yiyene kadar faul yapmayı akıl edememesi de o pozisyonu yarattı. Neticede Eskişehir alttakilerin kazanmasıyla daha da ısındı. Bu arada Eskişehir tribünleri, İspanyol tribünleri misali bando olayına girmiş. Ben hiç yakıştıramıyorum ve sevmiyorum bu bando işini. Çok zorlama. Daha alt liglerde davul zurna versiyonunu da görebiliriz. Bando umarım 23 Nisan şenliklerinde statta unutulmuş bir gruptur ve maç sonunda seyircilerle ayrılmıştır stattan. Kalıcı olmasın ki yayılmasın daha fazla.

q
q
18:00' de yine oyun olarak haftanın en iyi ikinci maçı diyebileceğim Cottbus-Wolfsburg maçı vardı. Lider bol bol Cottbus kalecisi Tremmel ve direklere takıldı. Gol geciktikçe maçın ibresi düşme potasındaki ev sahibine dönmeye başladı ve 72' de gelen golle psikolojik üstünlük skora da geçmiş oldu. 87' deki golle Cottbus 2-0 galip ayrıldı. Wolfsburg galibiyet serisini 11 maça ve puan farkını 5' e çıkaramadıysa en büyük nedeni bence Bayern' in Schalke' ye yenilmesidir. Puan farkını açma fırsatı çok büyük baskı oluşturmuş takıma. Son 5 haftaya girilirken Almanya her seneki bildik tabloyu sunuyor bize: Lider 57 puan, 5. 54 puan.
q
q
TSL' nin son maçı GS-Ankara. Galatasaray' ın son 3 sezondur seyircisiz oynadığı maçların mutlaka Ankaraspor' a denk gelmesi araştırılmalı (!). Bu sene sayısını unuttuğumuz kez yine fırsat tepti GS. Fikstüre göre hala şampiyon adayı olarak gösteriliyor, ama oynanan futbola bakarsak kalan maçların hepsi Hacettepe ile yapılsa yine nafile. Maçın seyretmeye değer tek bölümü Lincoln' ün topuk pasıyla orta sahadan başlayan, Kewell' in topuk pasıyla devam eden, Baros' un bırakıp Nonda' nın yapılabilecek en kötü seçimle topu kontrol etmesi ve dışarı giden topla sonuçlanan ataktı. Organize olduğunu da sanmıyorum, doğaçlama gelişti. Son dakikada Topal' ın boş pozisyonda topu kornere çelmesi ve De Sanctis' in feryadı sessiz gecenin çığlığının vücut bulmasıydı resmen.
q
Bu akşamki Newcastle-Porstmuth maçı da haftanın kritik maçlarından. Premier League' in demirbaşlarından NU ilk defa bu kadar zor durumda ve bu maç bir nevi köprüden önce son çıkış onlar için. Shearer da son açıklamasında özellikle taraftarın desteğine de vurgu yapmış ki bu da zaten güzel bir atmosfere sahip St. James' s Park' ta ekstra güzel bir maç izleyeceği demektir.q


25 Nisan 2009 Cumartesi

08/09 İtalya Kupası Finali : Lazio-Sampdoria


İlk finalist Juventus'u eleyen Lazio olmuştu. Dün diğer finalisti belli edecek maçta Inter 3-0 yenildiği ilk maçın rövanşında Giuseppe Mezza'da Sampdoria'yı konuk etti. Inter'in bu sezon tartışılmasız en iyi futbolcusu Zlatan'ın golü maçtaki tek goldü. Ama maç öylesine zevkli ve heyecanlı geçti ki, izlenmeye gerçekten değdi. Inter'in özellikle 2. yarıda oyunu tamamen Sampdoria sahasına yıkması sonucu değiştirmedi ve finale ismini yazdıran takım Sampdoria oldu. Maçtan sonra Sampdoria Teknik Direktörü Walter Mazzarri'nin sevinci görülmeye değerdi. Final maçı 13 Mayıs'ta, Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanacak. Lazio stad avantajından dolayı bir adım önde.

İspanya'da Gündem


İspanya'da gündemin 4 ana konusu. Bakalım önümüzdeki günler neye gebe? Şampiyon Barça mı olacak? Ramos en sonunda takibinden bıkacak mı? Barcelona Roma'da Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilecek mi? Bu arada Pepe, Getafe maçında yaptığı kasti hareketlerden dolayı 10 maç ceza aldı. Bu sezonu kapayan Pepe, bir dahaki sezonun ilk 4 haftasında da yok.

İyi Uykular


Onu bir de sahada görün siz?
Kim mi?
Tahmin edin bakalım?
Daha iki gün önce Barcelona-Sevilla maçında o yanındaki nesneye nasıl vurdu ve o nesne nasıl bir yere gitti?
Hala çıkartamadınız mı?
X.F.

24 Nisan 2009 Cuma

Alan Dzagoev

q
Alan Dzagoev. 1990 doğumlu. Doğum tarihi itibariyle SSCB' nin son çocuklarından diyebiliriz. Doğum yeri ise 2004 yılındaki acı olaylardan hatırladığımız Kuzey Osetya' nın Beslan şehri. Memleketinin takımı Vladikavkaz' da yetişip 2006 yılında Krylia Sovyetov' a, ardından da 2007 yılında CSKA' ya transfer oldu. Zico' nun öğrencisi genç yaşına rağmen Hiddink tarafından Euro 2008' in ardından A milli takıma çağrıldı ve şu ana kadar 3 kez Rusya forması giydi. Ekim ayında 2010 Dünya Kupası elemelerinde ilk kez Almanya deplasmanında 46. dakikada oyunda girerek 18 yaş ve 116 gün ile Rusya milli takımı formasını giyen en genç oyuncu oldu.
q
Hücuma yönelik orta saha olan Dzagoev, Arshavin' in Anfield' daki patlamasından sonra esen Rus rüzgarıyla ve hem Abramovich, hem de milli takımdan hocası olan Hiddink faktörleri ile kendini sezon sonunda adada bulabilir.

Fransa Milli Marşı

q
Fransa Milli Marşını Luca Toni' ye okutmaya çalışan Ribery, anlaşılan sezon sonu Bayern' e de "bana müsade" demenin hesaplarını yapmaya başlamış. Barcelona' nın kendisiyle yakından ilgilendiğini biliyoruz. Ama yeni bir şey daha biliyoruz ki, o da Galatasaray' da oynarken Marsilya Başkanından açıktan 500.000 avro aldığı. Yani muhtemel Barcelona transferinde çıkabilecek bir pürüz.

Başkanım beni al, onu alma

q
Her ne kadar son günlerde yağmurlu ve serin bir hava geçirsek de sıkı durun bombayı patlatıyorum; evet, yaz geliyor. Karpuz kabuğunun veya Eda Taşpınar' ın bikinisinin denize düşmesi, tatil rezervasyonlarının başlaması, Arif Erdem' in beyaz boğazlı kazağını çıkarması gibi işaretlerden sonra ülkemizin en büyük yaz alametleri de başlıyor azar azar. Azar azar dedim çünkü Pepe, Kuyt ve Deco ile başlamışlar. Bir de fotoşop olayına girilmemiş henüz. Temmuz sonlarında hava sıcaklıklarının da tavan yapmasıyla birlikte Terry, Tevez, Villa gibi bir zirveye ulaşılır, fotoşoplu formalar giydirilir.
q
Pardon, ulaşılacağı ve giydirileceği bildirildi.

fuTVol


- Kumandayı kaybetmişsiniz çocuklar, adam fenalaştı!
- Hocam ondaydı en son
- Hayır hocam, şundaydı

24.04.2009 Cuma
q
20:00 Spormax > Fenerbahçe Ülker - Galatasaray CC
21:30 24 > Hoffenheim - Hertha Berlin
21:30 Kanal A > Lyon - PSG
q
q
25.04.2009 Cumartesi
q
03:00 NTV > Philadelphia - Orlando
13:00 Spormax > Rubin Kazan - Spartak
15:00 Spormax > Beşiktaş CT - Erdemir
16:15 Lig TV > Sivasspor - Trabzonspor
16:30 24 > Bayern - Schalke
17:00 Spormax > Hull City - Liverpool
19:30 Spormax > Man. Utd. - Tottenham
20:00 Lig TV > Fenerbahçe - Ankaragücü
21:30 Ntvspor > Fiorentina - Roma
22:30 Spormax > Sporting - Amadora
23:00 NTV > Valencia - Barcelona
q
q
26.04.2009 Pazar
q
01:30 Ntvspor > Miami - Atlanta
15:30 Spormax > Arsenal - Middlesbrough
16:00 Skyturk > Oyak Renault - P. Karşıyaka
16:00 Ntvspor > Milan - Palermo
16:15 Lig TV > Eskişehirspor - Beşiktaş
18:00 Spormax > Blackburn - Wigan
18:00 24 > Energie Cottbus - Wolfsburg
18:00 Kanal A > Toulouse - Lorient
20:00 Lig TV > Galatasaray - Ankaraspor
20:00 NTV > Sevilla - Real Madrid
21:15 Spormax > Porto - Setubal
21:30 Ntvspor > Napoli - Inter
22:00 Kanal A > Lille - Marsilya
q
q
27.04.2009 Pazartesi
q
22:00 Spormax > Newcastle - Portsmouth
q
q
*Hepsi canlı yayın.

23 Nisan 2009 Perşembe

İlk Mesaj




İlk mesajı atarak bu işe bir start verelim.

2 hafta üsütünden geçmesine rağmen halen
UEFA CL - Liverpool Vs Chelsea maçını 2 defa izledim ve futbol budur dedim

Torrent üzerinden indirmek isteyenler için

http://www.mininova.org/tor/2491334